Sokak Röportajları
7 Ocak 2023 Cumartesi
Tüm gün bankta oturup dükkanımı gözetliyor sandığım insanlar aslında hiç de öyle değillermiş.
Yani tabi dükkana gözleri takılıyor, elbet bizlerle ilgili yorumlar falan yapıyorlarmış. Ama bilmiyorum işte. Şimdi eskisi kadar rahatsız olmuyorum bu bakışlardan. Onları mı daha iyi tanıdım, ben mi umursamaz oldum bilemiyorum. Belki Kasabamıza ara ara gelen tv ekipleri ve sokak röportajcılarının da bunda etkisi vardır.
Önceleri dükkandan izlediğim kalabalığı şimdi aynı bankta oturarak izliyorum. İstiyorum ki, iki lafta ben edeyim. Kiraların yüksekliğinden, artan masraflardan, artmayan SGK bedellerinden söz edeyim. Vardır elbet bizim de kendimize göre bildiğimiz bir şeyler.
Lakin, ben söyleyemem. Korktuğumdan değil. İki kelimeyi bir araya getirip söylemekte bir yetenek işi. Bak adama ne güzel konuşuyor.
Almanya dan geldim. Vallahi huyum suyum değişti.
Spiker soruyor.
Ne oldu da huyunuz suyunuz değişti.
Valla bacım diyor 50 yaşlarında ki Almancı. Nasıl diyim sana. Daha bir dindar oldum. Burada öyle kötü haberler, öyle kaos var ki, besmelesiz televizyon bile açamıyorum. Yakında içkiyi de bırakırım böyle giderse…
Çevreden gülenler var. Ben hemen oturduğum bankta yan dönüp cep telefonumu çıkarıyorum. Meşgulmüş gibi görünüp, görünmek için can attığım kameradan kurtulma peşindeyim.
Sokak röportajları yapan kız, bankların arkasından kendini izlemekte olan genç bir kadına doğru yön değiştiriyor. soruyor.
Hanımefendi siz ekonomik durumdan memnun musunuz?
Ya tabii, memnun olmak mümkün değil. Ama ben kocamın utangaçlığından memnun değilim aslında diyor.
Sunucu, şaşırıyor.
Nasıl yani?
Ya.. Kocam çok utangaç. Bu pahalılıkla beraber hiç aklında olmayan şeyler alıp getiriyor. Mesela, Kredi kartını bir paket sigaraya çektirmeyi utandığı için beraberinde, pil, sakız, bulaşık süngeri, çikolata artık aklınıza ne gelirse kasa arkasında ucuza satılan şeylerden ne bulursa alıyor. 30 liralık sigara oluyor 95-100 lira.
Ha ha ha ! Gülüyor sunucu. Bari yoğurt, ekmek falan alsa.
Onu da yapmıyor anacığım. Cebinde taşıyabileceği şeyler alıyor.
Gülücükler arasında
Teşekkür ederiz hanımefendi diyerek konuşabilecek başka yüzler arayan spiker, tam da benim dükkanın önünde elinde simitle yürüyen bir emekli adamı çeviriyor.
Gününüz nasıl geçiyor?
Adam elindeki simidi gösteriyor.
Demin acıkmıştım. bir simit aldım, şurada bir çay bahçesinde oturup çayla içeyim dedim. Garson,’’ dışarıdan yiyecek getiremezsiniz ‘’dedi. Fiyatlara baktım, bir tost 40 lira. Ben de çıktım. Bir alt köşede TkP binası gördüm. Girdim üye oldum.
Ohh Çok güzel ya. Kendinizce bir protesto eylemi yaptınız öyle mi?
Valla ne yaptım bilmiyorum. İçimden öyle geldi.
Sunucu gülmekten katılıyor,
Yakın da devrim de yaparsınız siz.
Elimden gelmez. Gelse onu da yaparım diyen adam simidini ısırıp yoluna devam ediyor. Kameralar caddenin daha aşağılarına inip güzergah değiştiriyorlar. Bankta ki kalabalığın bir kısmı onları takip ederken geri de kalan ,3 kişiden biri
Aslında bana sorsalardı söyleyecektim. Bunlar hep ortalığı karıştırmak için yola çıkan insanlar. Koskoca devletin işi bu kadar ayağa düşer mi? Herkes olmuş alim, diye fikrini belirtiyor.
Bir diğeri,
Ben de konuşacaktım ama bunlar yayınlamazlar. Büyük kanal olsa bilirdim söyleyeceklerimi.
Konuşması içinde kalmış 3.cü kişi olarak ben de onları tamamlıyorum.
Boş işler bunlar, boş!
Metin Turanlı
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
kaynak: https://optisyeninsesi.com/sokak-roportajlari/