Göstermeyen gözlük yoktur
19 Ekim 2024 Cumartesi
Neymiş efendim, gözlük camlarını hatalı monte ediyormuşum, dereceler kayık, numaralar yanlış oluyormuş. İşime özen göstermiyor, hastalarla kavga ediyormuşum.
Hasta gözlüklerini kırıyormuşum. Bir anlatamadım insanlara iş kazası diye bir şey var. Soma da 300 kişi ölüyor bir şey olmuyor, Ben bir çerçeve kırıyorum ,’’vay efendim nasıl kırılırmış? ‘’ falan.
Bu sabahta karşımdaki müşteri, ‘’bu gözlüğü sen de yaptırdım ama göremiyorum’’ dedi.
Al işte! Başladık yine dedim içimden adamı da göremiyorsan doktora git diye azarladım.
Normalde böyle konuşmam da adamı pek bir efendice buldum. Sonra, ‘’ver bakayım gözlüğü’’ dedim. Elinde ki reçete ile karşılaştırmak için ölçtüm. Hııım. Evet yanlışlık var. Sağı sola solu sağa takmışım. Yetmemiş yüksek endeksli camların aksını 80 derece kadar yanlış takmışım. Bu da yetmemiş olmalı ki, camın birini yusyuvarlak keserken, diğerini oval yapmış, yeni bir model geliştirmişim. Gülmeye başladım. Adam, gülmeme anlam veremedi. Ben se ‘’nasıl olur da bu kadar yanlışlığı ardı ardına bir gözlükte yapmışım?’’ diye şaşkınım. Doktora ya da bir gözlükçüye gitse artık meslekten atılırım herhalde.
Tamam. Tamam deyip, işi uzatmama niyetindeyim
Camları değiştireceğim dedim. 40 lı yaşlarda ve sürekli kulak üstündeki saçlarıyla oynayan Adam, ( adam diyerek ayıp ettiğimin farkındayım ama adını bilmiyorum müşterimin. Bir yerlere yazmışım ama şimdi nereden bulayım? ) anlamayan bir yüzle bana bakıyor.
Değiştireceğim dedim. Şimdi git haftaya alırsın. Gözlüğü elimden aldı.
Ama ben değiştirmenizi istemiyorum.
Vayyy! Anladım. Bir şeyler koparmanın peşinde. Şantaj mı yapacak ne?
Bu gözlüğün aynısından bir tane daha yaptırmak istiyorum dedi. Dalga mı geçiyorsun dedim.
Yoo hayır. Bilakis çok ciddiyim Ben bu çerçevenin bir küçüğünden camlarında aynısından istiyorum
Adamı anlamak mümkün değil. Belli ki bir takım hesapları var.
Beyefendi diyorum. Kabul ediyorum ufak bir yanlışlık olmuş. İzin verin düzelteyim.
Ufak mı? Dedi. Bu yaptığın gözlük insanlığa karşı işlenmiş bir cinayet. Ama korkma, ben onun peşinde değilim. Bu gözlüğün aynısından daha küçük bir çerçeveye yap. Gerekirse parasını da öderim.
Böyle bir olayla ömrümde karşılaşmadım. Adamın gerçek niyetini anlamak mümkün değil. Onu konuşturmadan da anlayamayacağım ortada. Bir de gerekirse parasını öderim demesi tüm aksiliğimi aldı. Elbette ödeyecek! Tezgahın önüne çıktım.
İsminiz neydi? Dedim. Hasanmış. Hasan bey dedim. Lütfen şu sandalyeye oturun.
Oturdu. Ben de sandalye mi önüne çektim. Gözlerinin ta içine bakarak kesin bir tavırla
Bana işin aslını anlatın dedim. Bir de göz kırptım. Niyetin ne? Bu gözlükle madem görmüyorsun, yeni yapacağım gözlükle nasıl göreceksin?
Görmeyeceğim ki dedi. Zaten artık gözlük falan da almak istemiyorum. Ben bu gözlüğü babam için istiyorum.
işi yokuşa sürmeye başladım.
Yoo bu olmadı işte ! Senin reçetenle babana gözlük yapamam. Başım ağırmasın.
Kesin tavır koyunca adam beklediğim gibi telaşlanmaya başladı.
Ama bunu yaptırmam lazım. Bak yaşlı ve hasta babam bununla biraz gördü. Ama yüzüne çok büyük. Bari bu camları daha küçük bir çerçeveye tak.
Neden bilmiyorum,adamın efendice duruşunu saflığına verdim.
–Tamam dedim. Yaparım ama bana işin doğrusunu anlatırsan. Hadi başla bakalım.
Önce mırın kırın eden hasan bey sonrasında bülbül gibi şakımaya başladı.
Gözlüğü senden alınca şimdiki gibi lenslerim vardı. Deneme şansım yoktu. Eve gidip deneyince dünyam karardı. Bu ne dedim? Gözlüğü masanın üzerine koydum. Ertesi günü size gelecektim. Alzaymırlı babam var. Genelde odasında durur.. Hanım odasını temizlerken ,onu da salonda oturtmuş. Öyle konuşmaz etmez biçare bir adam. Kendi gözlüğünü ararken masada benim gözlüğü bulup takmış gözüne. Sonra konuşmaya başladı.
Benim Arapgir de ki tarlaları ne yaptın?
Şaşırdık. Günlerce ağzından tek kelime çıkmayan adam, çok sağlıklı ve keskin bir sesle konuşuyor.
Benim dedemden kalan Arapgir de ki arsaları ne yaptın? Sattın di mi domuz herif?
Hanım saçmalıyor ama şükür. Konuştu ya dedi. Ben de yanına oturdum
Ne arsası baba? Dedim.
Oğlum dedemin arsaları ! Bak şimdi görüyorum gözümün önünde. 350 dönüm yarısı sulak arazi. Ben daha küçüğüm. Bak muhtarın atına binmişim, gördün mü?
Alzaymır hastaları geçmişi güzel hatırlarlar bunu biliyorum ama babam görüyor. Ve konuşmasında ki kararlılık beni şaşırttı. Gözlüğü çıkardım rahat etsin uzansın diye. . Bir içe kıvrıldı. Eski hastalıklı haline döndü.
Baba baba dedim. Ses yok. Ne yapacağımı bilmeden gözlüğü taktım babama. Vücudu hafifçe doğruldu, gözlüğüyle duvara bakarak,
Bir de İğne adada deniz kenarında arsa vardı. Emekli olunca oraya ev yapacaktım. Bak görüyor musun? O ik vadinin arasından denize giden yol var ya, şu kalıntıların olduğu yer. Bak pehlivan da geliyor. El sıkışıyoruz. Karısının arsasını da bana vermeye kalkıyor…
Karım da ben de şaşkınız. Karım sofra hazırlamayı unuttu, karşılıklı bakışıyoruz. Ben babamın e devletini açtım. O güne kadar hiç yapmadığım bir şeyi yaparak Hukuk dosya sorgulamasına girdim.1980 yılında açılmış Malatya Arapgir den bir miras davası varmış. Dava sürüyormuş. Mirasçılara ancak ulaşılabilmiş. Muayyen bedel 230 milyon lira. Mirasçılara adam başı 10-15 milyon düşecek. Havalara uçtum. Hanımı kucakladım, babamı kucakladım. Kucaklama esnasında gözlüğü düştü. Yine sus pus oldu. Hanım, bu sefer gözlüğü taktı babama. Yine doğruldu, görüyorum deyip. Görüyorum diyor ama hanımın uzattığı su bardağına bile elini isabet ettiremiyor.
Kayseri deki ev hala duruyor mudur ? dedi. hangi ev diye sordum. Babam kızdı.
Nasıl bilmezsin? Annenin gelin geldiği ev. Ermeni evi. Babam orda evi yaparken gömü bulmuştu ya..
Allahım neler duyuyorum? Gözlük yüzüne büyük geliyor. Oturtmak mümkün değil. Bir iple yüzüne bağladım. Uzun bir süre gördü gördü anlattı. Sonra uyudu. Şimdi senden ricam bu cam numaralarını küçük bir çerçeveye tak ya da yenisini yap. mutlu olsun adamcağız. Geriye doğru bir esnedim. Düşünceli bir suratla, tabii yaparım ama dedim, Şu an da işim çok. Bir de biliyorsun senin camlar pahalı. Ayrıca makinem de bozuldu. İyi kesmiyor. Ama tabii siz de müşterimizsiniz …eee 30 bine olur dedim.
O terbiyeli dediğim adam, yerinden bir kalktı
Bana 7bin liraya yapmıştın dedi.
Ooo Arapgirdeki arsalar ortaya çıkmadan dı dedim. Şimdi işin içinde arsalar, Ermenilerden kalan altınlar falan var. 30 bin iyidir iyidir dedim. Ben de başka yerde yaptırırım gibi bir tehditte bulunacak oldu,
Hiçbir yerde yaptıramazsın dedim. Baban o gözlükle görüyorsa benim işçiliğim sayesinde ve kalbimin temizliğiyle görüyor dedim. Bu işin sırrı da burada. Haaa kredi kartı da olmaz. Sen gözlüğü ver. Camlar daha yeni. Ziyan olmasın. Sen parayı çek gel. Ben küçük bir çerçeveye aktarayım. Hadi hadi durma artık. Sıra da daha ne evler, ne arsalar var kaçırma dedim.
Metin TURANLI
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
kaynak: https://optisyeninsesi.com/gostermeyen-gozluk-yoktur/
Son Görüntülenen Ürünler
BASKILI SILME BEZI
MIN SIPARIS 1000 ADETTIR BASKI DETAYLARI ICIN SIPARIS GERCEKLESTIGINDE İLETİŞİME GEÇİLECEKTİR